Kadın Erkek Eşitliği – İş Hayatında Kadın – Çocukların Kaybı
10.01.2019 tarihinde İslamiyet kategorisine eklenmiş, 703 Kişi Okumuş ve 0 Yorum Yapılmış.
…İslam, kadının eşitliğinin taraftarı mıdır ?
Cevap hem evet hem de hayır.
İnsan olarak, aynı ve eşit değerde olan bir şahıs olarak, etik, ahlaki ve insanı mükellefiyetlerin yüklenicisi olarak söz konusu ise, evet.
Avrupa’da genel olarak anlaşılan eşitliğin, aile ve toplum içinde görevlerin aynileştirilmesi söz konusu ise hayır.
Üstün veya aşağı olma meselesi sadece aynı tür (çeşit) varlıklar için söz konusu olabilir. Kadınlar ne daha uzun ne de daha kısadır, onlar basit bir ifadeyle erkeklerden farklıdırlar ve aralarında basit bir kıyaslama yapmak ile kim uzun kim kısadır sorusu da devre dışı kalmaktadır.Kalp mi akciğer mi önemlidir sorusu abestir. Bu organların her biri kendi fonksiyonunda vazgeçilmezdir ve asıl onların farklılığı, aralarındaki ilişkilerde onlara ayrı ayrı değer vermektedir. [Sayfa/44]
…
Son iki asır boyunca sel gibi yayılan sanayi, daha fazla ve daha ucuz ellere ihtiyaç duyuyordu. Ve insanlık neslinin yarısını oluşturan kadın işçi ordusundan başka daha fazla ve daha ucuz el nerede bulunabilir ki? Bugün kadının toplam iş gücü içinde payı Amerika’da %32 (22,5 milyondan fazla), Almanya’da %37, İspanya’da %40, Sovyet Ruısya Cumhuriyeti’nde ise neredeyse %45’tir.
Yani eşitsizlik söz konusu değildir. Menfaat ve daha ziyade sanayi medeniyeti ruhu söz konusu olmuştur.
Kadına diyorlardı ki: “Anne olup ta çocuk bakman gereksizdir; hekim, gazeteci, iş kadını, temsil kurumunun üyesi olmalısın” Ancak 22.5 milyon çalışan Amerikalı kadından, yaklaşık 30 milyon Rus ve 15 milyon Alman kadından %2’den de az olan hekim, gazeteci ve sanatçı kadın söz konusudur. Kalan muazzam kısmının çoğunluğu, yani %95’ten fazlası çiftlik ve fabrikalarda ve burada makinenin bir ilavesi olarak günde 7-8 saat aynı monoton hareketleri tekrar edip dururken veya bazı kurumların masa başı görevlerinde günden güne biçimsiz bir işi yaparken bulur. [Sayfa /46-47]
…
Her annenin, meşhur amerikan psikoanalisti olan Profesör Theodor Reik’in Cinslerin Duygusal Değişkenliği adlı eserinde zikrettiği şu gerçeği bilmesi gerekir. “Biz erkeklerin daha zeki ve birçok alanda çok çeşit başarılar elde ettiklerini severek itiraf ediyoruz. Fakat biz kadınlara, çok daha önemli bir şey verilmiştir. Biz olmasaydık insanlık sönerdi. Biz dünyada çocukların var olması, gelecek nesillerde de hem erkek hem de kadınların varlıklarını sürdürmelerini sağlıyoruz”. Bilinen ilişkide, çalışan kadın iş ile çocuğu bir arada hiç kimse zarar görmeden yürütemez fakat galiba çocukların zararı en fazladır. Çünkü onlar, sevgi için değil para için çalışan kimselere emanet edilmişlerdir. Çocuk sadece kendi ebeveyni için ve kendi evinde şahsiyettir. Kreşte o çoğu zaman, mürebbiye-memur için sadece eşyalar arasında bir şeydir. Kreşler, anaokulları ve yurtlar çok az terbiye eder ve yetiştirir, bu kurumlar çocukların duygusal tarafını gelişmemiş ve bakımsız bırakarak onları sadece “gözetir ve korur”. [Sayfa 49-50]
…
İslam dünyası batıdan; çalışma ve organizasyon anlayışını, bilimsel çalışma metodu ve tekniğini almalıdır; fakat iç hayat, hayat felsefesi, ahlaki anlayış ve aile hayatı ile alakalı Avrupa örnek teşkil etmemektedir. Bazı durumlarda Avrupalı hayat tarzı, nasıl yaşanmaması gerektiğinin örneğidir. [Sayfa 54]
…

Yazar : Yazar-1
Yazar Hakkında : Bir kamu kuruluşunda Bilgisayar Mühendisi olarak görev yapıyor.
Sitemizde En Çok Okunan İçerikler




Sitemizde En Çok Yorumlanan İçerikler



